Ali ÜNLÜ
Köşe Yazarı
Ali ÜNLÜ
 

MİTOLOJİNİN İZİNDE: TÜRK TOPLUMUNUN KÖKLERİNDEKİ HAYAL GÜCÜ

Modern çağda teknoloji, bilim ve akılcılık hayatımıza yön veriyor gibi görünse de, insanlığın kadim geçmişi hâlâ bilinçaltımızda yaşamaya devam ediyor. Bu geçmişin en derin izlerinden biri de mitolojide saklı. Peki, Türk toplumunun mitolojiyle ilişkisi ne durumda? Bu sorunun cevabı, bizi hem tarihsel hem kültürel bir yolculuğa çıkarıyor.   Mitoloji Nedir, Neden Önemlidir? Mitoloji sadece tanrıların, kahramanların ya da olağanüstü varlıkların hikâyeleri değildir. Mitolojiler, bir toplumun dünyayı anlama, doğayı yorumlama ve kendine kimlik oluşturma çabalarının sembolik ifadesidir. Her mit, bir toplumun hayal gücünün, korkularının, değerlerinin ve umutlarının aynasıdır.   Türk Mitolojisinin Zenginliği Türk mitolojisi, Orta Asya bozkırlarında şekillenmiş; doğayla iç içe, göçebe yaşamın ruhunu taşıyan, gökyüzü ve yeryüzüyle sürekli diyalog hâlinde olan bir kültürün ürünüdür. Gök Tengri inancı, Erlik Han’ın yeraltı dünyası, Umay Ana’nın koruyucu şefkati ya da Bozkurt efsanesi... Her biri, Türk halkının geçmişteki yaşam tarzını ve doğayla olan ilişkisini anlamamıza ışık tutar.   Ne yazık ki bu zengin miras, zamanla unutulmaya yüz tutmuş; yerini başka kültürlerin mitlerine, anlatılarına bırakmıştır. Oysa Yunan mitolojisinin, İskandinav tanrılarının popüler kültürdeki yerini düşününce, Türk mitolojisinin neden aynı ilgiyi görmediğini sorgulamak kaçınılmazdır.   Neden Unuttuk? Türk mitolojisinin geri planda kalmasının birçok sebebi var. İslamiyet'in kabulüyle birlikte eski inançların "putperestlik" olarak damgalanması, sözlü kültürün yazılıya aktarılamaması, göçebe toplumdan yerleşik hayata geçerken yaşanan kimlik değişimi bu nedenlerin başında gelir.   Ama belki de en önemlisi, bizlerin kendi hikâyelerimizi sahiplenme konusunda yeterince bilinçli olmamamızdır. Mitoloji sadece geçmişe ait değildir; o hikâyeler yaşatıldıkça toplumlara ilham verir, çocuklara hayal kurmayı öğretir ve kimlik inşasına katkıda bulunur.   Yeniden Hatırlamak Son yıllarda Türk mitolojisine olan ilgi yeniden artıyor. Romanlar, diziler, belgeseller, sanat projeleri aracılığıyla bu anlatılar gün yüzüne çıkarılmaya çalışılıyor. Ancak bu çabaların kalıcı ve derinlemesine olması için, eğitimden sanata, popüler kültürden akademik çalışmalara kadar her alanda sistemli bir yaklaşım gerekiyor. Unutmayalım ki, bir toplumu güçlü kılan sadece ekonomik ya da teknolojik başarıları değil; aynı zamanda kendine özgü anlatılarıdır. Kendi mitlerimize sırtımızı dönmek, kendi sesimizi kısmak anlamına gelir. Oysa Gök Tengri'nin altında, Bozkurt’un izinde yürüyen bir milletin anlatacak çok hikâyesi var. Yeter ki onları hatırlayalım ve geleceğe taşıyalım.
Ekleme Tarihi: 31 May 2025 - Saturday

MİTOLOJİNİN İZİNDE: TÜRK TOPLUMUNUN KÖKLERİNDEKİ HAYAL GÜCÜ

Modern çağda teknoloji, bilim ve akılcılık hayatımıza yön veriyor gibi görünse de, insanlığın kadim geçmişi hâlâ bilinçaltımızda yaşamaya devam ediyor. Bu geçmişin en derin izlerinden biri de mitolojide saklı. Peki, Türk toplumunun mitolojiyle ilişkisi ne durumda? Bu sorunun cevabı, bizi hem tarihsel hem kültürel bir yolculuğa çıkarıyor.

 

Mitoloji Nedir, Neden Önemlidir?

Mitoloji sadece tanrıların, kahramanların ya da olağanüstü varlıkların hikâyeleri değildir. Mitolojiler, bir toplumun dünyayı anlama, doğayı yorumlama ve kendine kimlik oluşturma çabalarının sembolik ifadesidir. Her mit, bir toplumun hayal gücünün, korkularının, değerlerinin ve umutlarının aynasıdır.

 

Türk Mitolojisinin Zenginliği

Türk mitolojisi, Orta Asya bozkırlarında şekillenmiş; doğayla iç içe, göçebe yaşamın ruhunu taşıyan, gökyüzü ve yeryüzüyle sürekli diyalog hâlinde olan bir kültürün ürünüdür. Gök Tengri inancı, Erlik Han’ın yeraltı dünyası, Umay Ana’nın koruyucu şefkati ya da Bozkurt efsanesi... Her biri, Türk halkının geçmişteki yaşam tarzını ve doğayla olan ilişkisini anlamamıza ışık tutar.

 

Ne yazık ki bu zengin miras, zamanla unutulmaya yüz tutmuş; yerini başka kültürlerin mitlerine, anlatılarına bırakmıştır. Oysa Yunan mitolojisinin, İskandinav tanrılarının popüler kültürdeki yerini düşününce, Türk mitolojisinin neden aynı ilgiyi görmediğini sorgulamak kaçınılmazdır.

 

Neden Unuttuk?

Türk mitolojisinin geri planda kalmasının birçok sebebi var. İslamiyet'in kabulüyle birlikte eski inançların "putperestlik" olarak damgalanması, sözlü kültürün yazılıya aktarılamaması, göçebe toplumdan yerleşik hayata geçerken yaşanan kimlik değişimi bu nedenlerin başında gelir.

 

Ama belki de en önemlisi, bizlerin kendi hikâyelerimizi sahiplenme konusunda yeterince bilinçli olmamamızdır. Mitoloji sadece geçmişe ait değildir; o hikâyeler yaşatıldıkça toplumlara ilham verir, çocuklara hayal kurmayı öğretir ve kimlik inşasına katkıda bulunur.

 

Yeniden Hatırlamak

Son yıllarda Türk mitolojisine olan ilgi yeniden artıyor. Romanlar, diziler, belgeseller, sanat projeleri aracılığıyla bu anlatılar gün yüzüne çıkarılmaya çalışılıyor. Ancak bu çabaların kalıcı ve derinlemesine olması için, eğitimden sanata, popüler kültürden akademik çalışmalara kadar her alanda sistemli bir yaklaşım gerekiyor. Unutmayalım ki, bir toplumu güçlü kılan sadece ekonomik ya da teknolojik başarıları değil; aynı zamanda kendine özgü anlatılarıdır. Kendi mitlerimize sırtımızı dönmek, kendi sesimizi kısmak anlamına gelir. Oysa Gök Tengri'nin altında, Bozkurt’un izinde yürüyen bir milletin anlatacak çok hikâyesi var. Yeter ki onları hatırlayalım ve geleceğe taşıyalım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve postegram.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.